Yagmur Site Admin
Kayıt: 08 Şub 2009 Mesajlar: 87
|
Tarih: Pts Şub 09, 2009 4:17 pm Mesaj konusu: Bir osmanlı su sanatı (Hikmet Barutçugil) |
|
|
Bir Osmanlı Su Sanatı: Ebru
ABRU - SU YÜZÜ
Su tabiatta en çok bulunan, canlı yaşamının devamı ve Ebru sanatı için mutlak gerekli olan bir bileşiktir. Kimyasal formülü (H2O) çok sade gibi görünen, bazen asit bazen baz gibi davranabilen bir sıvıdır. Molekül yapısının basit olmasına karşılık fiziksel ve kimyasal çok karmaşık özellikler gösterir. En önemlilerinden biri bir çok maddeyi çözebilmesidir. Ebru sanatı suda çözülebilen kıvamlaştırıcı kitre ile, suda çözülmeyen toprak boyalar (metal oksitler) ile gerçekleştirir.
Kur'an-ı Kerim'e göre yaşam; hiçbir canlı yok iken genel olarak hayatın kaynağı olan ve semadan indirilen sudan yaratıldığından bahseder. Enbiya suresi 30. Ayette "her şeyin sudan yaratıldığını bilmiyorlar mı...?"
Furkan suresi ayet 54'te "O sudan bir şeyler yaratıp da onu soy sop yapandır, Rabbin (her şeye) kemali ile kadirdir." Başka bir ayette (Cin suresi 16. ayet) "Eğer onlar o yol üzerinde dosdoğru gitselerdi elbette onlara bol su içirirdik."
Hareket eden su pozitif iyonlar yaydığından insanlar üzerinde çok olumlu tesirler yaparlar. Deniz kıyısında veya akarsu kenarlarında huzur bulup kendimizi dinlenmiş hissederiz. Osmanlı evlerinde bulunan selsebillerin (Cennet'te bulunan bir çeşmenin adı) amacı budur. Hatta suyun çıkardığı ses de çok önemlidir. Terapi özelliği vardır. Eskiden darüşşifalarda mutlaka bir havuz ve fıskiye bulunurdu. Hastalar su ve sesinden tedavi olurlardı.
Ab-ru, Farsça su yüzü anlamına gelir. Ebru sanatının da en kısa tarifi budur. "Su yüzü resmi." Yoğunlaştırılmış su üzerinde yüzdürülen sığır ödül ile hazırlanmış boyalar, desenlendirildikten sonra, kağıda veya başka yüzeylere aktarılır. Ancak burada aktarılan, sadece boyarmaddeler değildir. Ebruzenin gönlünden gelen yansımadır. Çünkü amaç; boyalı veya renkli kağıt yapmak değil, ilahi güzelliğe yaklaşmaktır.
Tefekkür edebilenler için suyun üzerinde neler olur neler… Fizik, kimya, matematik, kozmos, kaos teorisi, big bang, fraktail geometrisi, daha neler neler… Ama olup biten her şey ebruzene Allah'ı hatırlatır. Yapılan eserlerin tekliği, Vahdet'i, hiçbir eserin birbirine benzememesi, yaradılışta tekrarın olmadığını hatırlatır. Kitreli su, sanki Cenab-ı Hakkın zatı gibidir. Yüzeyde oluşan türlü türlü renkler, desenlerde sanki Hakk'ın sıfatları gibidir. Su hep vardır ve aynıdır, ama yüzeyde sonsuz renk ve biçimde görüntüler elde edilir. Su olup bitenden sorumlu da değildir. Ancak "O" olmadan da hiçbir şey olmaz… Sonunda ebruzen anlar ki ebruyu yapan ebruzen değil… Yapan yine "O".
Hikmet Barutçugil
Mimar Sinan Üniversitesi
Geleneksel Türk El Sanatları Öğretim Üyesi
|
|