HHekim Aktif üye
Kayıt: 11 Şub 2009 Mesajlar: 74
|
Tarih: Cmt Şub 14, 2009 12:28 am Mesaj konusu: Kitreye Hayali Bırakmak |
|
|
Bu bir kayboluşun hikâyesi;
Sanatın içindeki kayboluşun…
Atölyeme adım attığım andan itibaren bu dünya ile olan bağlantım kesiliyor. Tamamen farklı bir dünyada gezinmeye başlıyorum. Ve bu içine girdiğim hayal dünyasında kaybediyorum kendimi, yollar çıkıyor karşıma duramıyorum, “biraz daha ilerlersem karşıma ne çıkacak acaba” merakıyla ilerliyorum sürekli. Aslında koşmak istiyorum o yollarda ama takılır düşersem daha ilerleyemem diye korkuyorum, yavaşça gidiyorum. Her yolun sonunda yeni renkler çıkıyor karşıma, yeni çiçekler, yeni yazılar, yeni hayaller.
Hiç ayrılmak istemiyorum bu dünyadan, hep o yollarda ilerleyesim sürekli yeni hayallere ulaşasım var. Ama vakit geçtikçe geçiyor, ben sürekli ilerlerken kendi dünyamda, gerçek dünyada hayat devam ediyor.
Ben fırçamı kavanoza daldırdıkça, aklıma gelenleri kâğıtta görmek için heveslendikçe zaman ilerliyor gerçek dünyada. Durdurulamaz bir istek oluyor bir süre sonra bu, bir adım daha atsam nasıl bir eser çıkar acaba diye bir soru geziyor sürekli kafamda, engel olamıyorum.
Fırçalar renkleri suya damlattıkça, taraklar o renkleri desenledikçe, kâğıtlar o desenleri canlandırdıkça benim içimdeki sevinç büyüyor. İçinde gezdiğim dünyada kaybolmak bir daha çıkamamak için uğraşıyorum.
Şimdi de önümde ki yolda ilerliyorum, karşıma bir karanfil çıkıyor yere bırakılmış, bordo bir karanfil, sapı yaprakları her şeyi bordo, sadece çiçeğin de ton farkı var. Nasılda alımlı duruyor.
Yaklaşıyorum usulca, korkutmak istemiyorum bu güzelliği.
Eminim bu karanfil konuşabilse seslenirdi bana “beni de al, götür gerçek dünyaya, hayat bulayım kâğıtta”. Konuşamıyor belki ama ben yine de kıramıyorum bu güzel bordo karanfili, onu üzerinde durduğu açık mavi zeminle beraber taşıyorum dünyaya.
Mavi zeminin üstüne bordo karanfilimi bırakıyorum kitreme, kâğıdıma alıyorum bu hevesli karanfili.
Tekrar düşmek istiyorum yollara. Sonsuza dek gezinmek istiyorum. Karanfilime bakıp gülümsüyorum, en sevdiğim hayallerimden biri oldu bir anda, bunun gibi daha kaç hayali yakalayıp gerçek dünyaya taşıyabileceğim acaba?
Yeniden elime alıyorum ve çıkıyorum yola, ama daha yolun sonunu göremeden irkiliyorum bir sesle…
“Zehra hadi dön artık aramıza, yemek yiyeceğiz…” ve dönüyorum el mahkum gerçek dünyaya, yeniden yola çıkacağım günlerin hayaliyle gidiyorum yemek masasına..
Zehra M. Kandur _________________ Gül kurusu mecnûn akşamlar... |
|